Sizi bilmem ama, 2010 senesi her anlamda benim içim tam anlamıyla iğrenç geçen bir seneydi. İğrençliklerin yanı sıra, benim dışımda gelişen, dumura uğratan pek çok şey gördüm 2010'da. Hatta bu dumurluk olaylar, çiçeği burnunda senemiz 2011'e de yansıdı ucundan kıyısından. Allah devamından korusun diyim, ne diyim?
İşte beni dumura uğratan olaylardan bazıları:
Yeni Starbucks Logosu
Starbucks 2011 itibariyle logosunu değiştirme, sadeleştirme kararı almış. Artık o tanıdık bildik logodaki Starbucks yazısını göremeyeceğiz. Bu durum benim ve benim gibi pek çok Starbucks severin hoşuna gitmemiştir eminim. Ne güzel Starbucks yazısını görünce içimiz hoş oluyordu. Mocha, macchiato tatları dilimizin ucuna geliyordu. Neyse bir bildikleri vardır diyorum.
Calgonit'in Finish Olması
2010 senesinde beni en çok şaşırtan pazarlama olaylarından birisi de buydu, kesinlikle. Yıllarca ev hanımlarının, bulaşık makinesi kullanıcılarının alıştığı, gözü kapalı aldığı marka olan Calgonit birdenbire Finish'e dönüşüverdi. Üretici firma Reckitt Benckiser'in bu kararı vermesinde en fazla etkili olan şey; Calgon ve Calgonit markalarının birbirine çok benzemesi ve karıştırılmalarının kolay olmasıymış. Yıllardır aklınız nerdeydi diye sormazlar mı adama?
Windows Live Messenger 2011
Kısa bir süre önce Microsoft yeni messenger sürümünü piyasaya sürdü. Yenilik adaptasyon eğrisinde, her zaman "innovators"la "early adopters" arasında bir yerlerde yer almaya gayret gösteren ben de hemen denemek istedim yeni sürümü. Sürümü yükledim, ama o da ne? Messenger'ın en önemli özelliği olan nick kullanımı kaldırılmış, herkes mail adresindeki ismi ile görünüyor messenger'da. Bu durum hiç hoşuma gitmedi tabii ki de. Ben zaten nick kullanan birisi değildim ama insan ruh haline göre değiştirmek ister yeri geldiğinde nickini. Bunu yapabileceğini bilmek bile hoş, değil mi ama?
Facebook New Profile