Kış Güneşi



Her ne kadar bu hafta sonu İstanbul'da yazdan kalma bir gün yaşıyor olsak da kış geldi sayılır. Ve ben her yaz olduğu gibi kışı yine deli gibi özledim. Yazın ayrı bir güzelliği var evet ama genel anlamda sonbahar-kış insanı olduğumu söyleyebilirim. Üşüyüp battaniyelere sarınmalar, sıcacık kahveyi içerken pencereden dışarıda yağan karı izlemek, patlamış mısır eşliğinde izleyip izleyip doyulamayan romantik komediler, kış albümleri...

Kış albümü demişken Sıla yeni albüm çıkarmış: Vaveyla. Bu hafta sonu ona sardım. Tam kış albümü, özellikle de "Zor Sevdiğimden" ve "Açık Deniz" şarkısı. Sevenlerine şiddetle tavsiye edilir.




Uzun zamandır hayatım nereye gidiyor sorusunu soruyorum kendi kendime. Bir cevap bulamıyorum. Koşturmaca ile geçiyor oradan oraya. Yatcaz kalkcaz, yatcaz kalkcaz, yatcaz kalkcaz ve bir bakmışız ömür geçmiş. Çok fazla şey yapmak istiyorum ama vakit bulamıyorum, yoruluyorum, yorulmadığımda da kendimi yorgun hissediyorum. İnsanların hayatları akıp gidiyor sanki, benimki olduğu yerde. Eskiden sevdiğin insanlarla yavaş yavaş uzaklaştığını hissetmek de üzücü. Vakit yok ama çok düşünüyorum sanırım.

2009 senesinde konserinde Tarkan 16 sene önce çıkan şarkıyı söyleyeceğim şimdi demişti Kış Güneşi'ne başlamadan önce. O zaman dank etmişti kafama, "Nasıl yani, 16 sene mi geçmiş?" diye. O günün üzerinden de 3 seneden fazla geçti. Şarkı Tarkan'ın en sevdiğim şarkısıdır bu arada. Öyle işte...



top