Unutmabeni mavisi



"İyi bir hafıza Tanrı'nın insanoğluna en büyük lanetidir." derler. Bu bir ödül mü yoksa koskocaman bir lanet mi karar veremiyorum çoğu zaman. 

Eskiden beri etrafımdaki insanların hatırlamaya değer görmediği ya da değer görse bile hayatın koşuşturmacası içinde hafızalarında yer açma fırsatı vermedikleri ufacık şeyleri hatırlarım. Bir arkadaşımın yıllar önce görüşmeyi bıraktığı başka bir arkadaşının en sevdiği rengi hatırlarım mesela. Çoktan evlenmiş olan başka bir arkadaşımın taa yıllar önceki lise aşkı ile bizim şarkımız dedikleri şarkıyı her duyduğumda onları hatırlar ve yıllar önce ayrıldıkları için üzülürken bulurum kendimi. Artık görüşmediğim çok eski bir arkadaşın lisede çok kısa bir süre çıktığı çocuğun arkadaşıma ilk hediyesini hatırlarım. Sözler, kokular, renkler, isimler, şarkılar, olaylar, yerler... Kafam bunlarla o kadar dolu ki. Bugünümü yaşarken kafamda kocaman bir geçmiş bağırmak için yer arıyor adeta. Ucundan kıyısından bir dal buldular mı son sesle bağırıveriyorlar ben buradayım diye. Bak sen şimdi bunu yaşıyorsun ama geçmişte de bu olmuştu diye atıveriyorlar kendilerini ortaya. 

En küçük anıları bile bu denli hatırlayıp üzülürken, benim için önemli olanları hatırlamak öldürüyor beni. Mutsuz anıları hatırladığımda haliyle mutsuz oluyorum ama mutlu anıları hatırladığımda daha da mutsuz oluyorum. O anıların geri gelmeyeceğini bilmek... Kimsenin benim gibi hatırlamayacağını da bilmek... Hiç çalmadı mı ki o şarkı gerçekten? Nasıl çalmaz inanamıyorum ki. 

Kafamda bu kadar susturamadığım anı ile yaşarken hayatımın belki de en önemli ve en hatırlanmaya değer kısmına dair hiç ama hiçbir şey hatırlayamıyorum. İşte benim için üzülecek bir şey daha. 0-5 yaş aralığımdaki hiçbir anımı hatırlayamıyorum. Zorlarsam belki 5 yaşımdan bir şeyler hayal meyal geliyor gözümün önüne ama o kadar. Oysa ki ne kadar merak ederdim gökyüzünü ilk gördüğümde neler hissettiğimi. Denizi, kuşları, çiçekleri, ağaçları ilk gördüğüm zamanı; rüzgarı, yağmuru, kuş seslerini ilk hissettiğim zamanı anımsamayı ne çok isterdim. Annemin sesi, kokusu... Ya kalbimin sesi, çarpıntısı... Çileğin tadı... Tuzlu gözyaşları... İlk gülücükler... Neye gülmüştüm acaba? Muhtemelen şu an güldüğüm şeylerden çok daha gerçek ve gülmeye değerdir. 

İlk kez ben kendimi ne zaman fark ettim gerçekten?






0 yorum var :):

Yorum Gönder

top