Zaman tünelinde

   
   
Geçen hafta Antalya'dayken annemle, annem çocukken anneannemlerin oturdukları ev hala yerinde duruyor mu diye bulmaya gittik. Annem ve anneannemler çok sık bahsederlerdi bu bahçeli evden, denize 5 dakika mesafede olduğundan, plajda geçen yazlarından, komşularından, bahçelerinden... Kaleiçi'nde sokaklarda dolaşırken oraların yerle bir olup bambaşka yapıların yapılmış olduğunu görmekten çok korktuk ama hiç de korktuğumuz gibi olmadı. Annem evi eliyle koymuş gibi buldu, sokaklar aynı, evler aynı. Tek fark, o zamanlar sıradan halkın oturduğu bu bahçeli ahşap evlerin hemen hemen hepsi restore edilmiş, butik otel olmuş. Oralar yerleşim yeri olmaktan çıkmış artık.

Annemlerin evi terk edilmiş bir vaziyette duruyordu. İlk çektiğim resimden de anlarsınız bunu:
   



Annem evi görür görmez duygusal anlar yaşadı haliyle. Dile kolay yaklaşık 40 sene öncesinden bahsediyoruz. Ne anılar canlandı gözünde kimbilir? Benim bu evle ilgili herhangi bir anım olmasa da böyle eski tarz evlere, yaşamlara aşık olduğum için ben de bambaşka hisler yaşadım. Bu esnada evin bahçe kapısından genç bir çocuk girdi, evin bahçesine ve eve girip giremeyeceğimizi sorduk, durumu izah ettik. Bahçede köpek olduğunu söyledi, dolayısıyla uzun uzadıya içine giremedik ne yazık ki.

Çekebildiğim diğer fotoğraflar şu şekilde:
    
    


  
Evi yaşarken Turgut Özal satın almış ve bir vakfa bağışlamış. Şimdi o vakfa aitmiş ama neden bu şekilde atıl bekletildiğine dair hiçbir fikrim yok, çünkü mahalledeki diğer evlerin hepsi otel olmuş. Turgut Özal falan satın almış, ev tarihi eser gibi bir şey. Denize 5 dakika bile uzaklıkta olmayan bu evle neler neler yapılabilecekken dedemin neden Antalya'dan taşınmayı seçtiğine dair hiçbir fikrim yok.

Bu da aşağı bahçe kapısından çektiğim bir fotoğraf:
     
    

    
Antalya'dan dönünce anneannemlerde eski fotoğrafları ortaya döktük, zaman tünelinde ufak bir yolculuğa çıktık. Eski siyah beyaz fotoğraflarına baktık Antalya'nın, o günlerin. Yenilerle kıyasladık, hüzünlendik biraz.

Zaman tünelinde yolculuk bitti, ben tekrar bugüne döndüm. Anlayamadığım bir şey var, böyle güzel geçmişler yaşanmışken, şimdi bozkırda ne arıyoruz biz? Kendimi bildim bileli suya olan özlemim bundanmış demek! Tez zamanda içimizdeki de dışımızdaki de bozkırlardan kurtulmak dileğiyle...

"Geçse de yolumuz bozkırlardan, denizlere çıkar mı sokaklar?"
   
  

0 yorum var :):

Yorum Gönder

top