Mülakat hikayeleri vol. 1



Geriye dönüp geçen 2 seneme baktığımda neler görmüyorum ki: onlarca iş başvurusu, yine onlarca iş görüşmesi ve hayal kırıklığı, oturduğum şehirden başka bir şehirde iş aradığım için durmadan ettiğim seyahatler, yorgunluklar, depresyon, arkadaşların "Senin gibi birisi nasıl işsiz kalır, sen istememişsindir" tarzı üzücü yorumlarına katlanma, aileyle yaşanan tartışmalar, akrabaların "Hani çok iyi bir okulda okumuştun, neden iş bulamadın?"larına göğüs germe, hiç istemediğim ve sevmediğim bir okulda yüksek lisans yapma... ve daha sayamadığım nicesi.

Tüm bu süreçte Türkiye'nin en iyi şirketlerinin İK departmanlarının o kadar saçma tavırlarına maruz kaldım ki, gülsem mi ağlasam mı dedirtir insana. Bir kaçını paylaşmak istiyorum yaşadıklarımın.

------------------------------------------------------------------------------------------------

Çok saygıdeğer(!) uluslarası bir firmanın bir pozisyonu için sınava çağrılmıştım. Bu sınav için yine İstanbul yolunu tuttum. Sınavım gayet iyi geçmişti ve neredeyse tamamına yakınını doğru yaptığıma emindim. Nitekim de aynı günün içerisinde sınavı geçtiğime ve mülakat için ileride bana haber vereceklerine dair bir mail aldım. Mülakatta çıkabilecek olası sorulara çalıştım. Aynı liseden mezun olduğum ve o firmada çalışan bir bağlantı buldum ve telefonla bir saate yakın yurtdışı görüşmesi yapıp ondan tüyolar almaya çalıştım. tam anlamıyla kendimi hazırladığımı hissederken, saygıdeğer(!) firmamızdan pozisyondan elendiğime dair bir mail geldi. Klasik "uygun pozisyon olduğu takdirde döneceğiz." safsatası. Ben de hemen telefona sarıldım ve neden elendiğimi öğrenmek için firmayı aradım. Meğer, İK benim CVmi beğenmiş, sınava çağırmış ve sınavım da iyiymiş. Ancak daha sonra sınavı geçenler arasında ilgili departman kendisi tekrar eleme yapmış ve benim CVm de elenen CVler arasındaymış. İnsan ister istemez soruyor, bu denli büyük bir firmanın İK'sı ilgili departmanla koordinesiz mi çalışıyor yoksa alınacak kişi belliydi de diğerleri laf olsun diye mi çağrıldı? Şayet ikincisi doğru ise, benim şehir dışında oturduğum belli iken neden beni oraya kadar yoruyorlar? İki durumda da ilgili firmanın oldukça gözümden düştüğünü belirtmeliyim.

------------------------------------------------------------------------------------------------

Bir diğer anım yine uluslarası oldukça rağbet gören bir firma ile ilgili. İlgili pozisyon için görüşülebilecek herkesle görüştükten sonra teklif aşaması için beklemeye başlamıştım. Bir hafta içinde neticelendireceklerini söyledikleri halde, 2 hafta geçti 3 hafta geçti hiçbir haber alamadım. En sonunda pozisyona başkasının alındığını öğrendim. Benim alınmama nedenim ise tabiri caizse "yırtık" bir insan olmamammış. Pozisyon satış ya da pazarlama pozisyonu olsa sonuna kadar hak verecektim ama alakasız bir pozisyon için sırf "yırtık" diye birini işe almak çok trajikomik geldi. İşin ilginci firmada hali hazırda çalışan bir arkadaşım olmasa ben sonucu ve neden alınmadığımı asla öğrenemeyecektim. Lütfedip ne maille ne de telefonla dönmediler bile.

------------------------------------------------------------------------------------------------


Bir diğer iş görüşmesi anım uluslarası değil ama Türkiye'nin en büyük holdinglerinin bünyesindeki bir firma ile ilgili. İlgili pozisyon için 5 aşama görüştüm bahsettiğim firma ile. Teklif aşaması için oturup bekliyordum ve az önce bahsettiğim firma gibi 1 hafta içinde sonuçlanacağını söylemişlerdi ki 1 hafta oldu 2 ay. Aradığımda hiçbir şekilde netice alamadım. En son aranıp, pozisyonun tanımı değiştiği için beni maalesef olumlu değerlendiremediklerini üzülerek(!) belirttiler. Meğer, firma finansal anlamda darboğazdaymış, ilgili pozisyona stajyer konumunda birini yerleştirmişler asgari ücret verebilmek için. Gülsem mi ağlasam mı bilemedim.

--------------------------------------------------------------------------------------------------

Türkiye'nin ve dünyanın en büyük firmalarından olan bir firmanın sınavını geçip, ön görüşmesi için İstanbul yolunu tutmuştum yine. Görüşme beklediğimden kısa sürdüğünde anlamıştım bir şeyleri zaten ve mülakat yapan İKcıya da kısa sürdüğünden dem vurdum. Kısa olmasının önemli olmadığını onların gayet iyi değerlendirdiklerini söyledi kendisi. Sonuç: olumsuz. Ön görüşme sonrası olumsuz olmasına o kadar içerlemiyorum artık, teklif beklerken karşılaştığım şeylerden sonra. Ama garip olan taraf bu büyük firma adına öngörüşmeyi yapan İK danışmanlık firmasının olumsuz mailini 25 kişiye atarken 25inin de mail adresinin gün gibi ortada olmasıydı. Herkesin adı soyadı, okul maili olanların okuduğu okullar... İnsanlar direkt afişe edilmişler yani. Bu duruma oldukça sinirlendim, okkalı bir mail yazmaya niyetlenirken özür dilemek için aradılar. Hata olmuşmuş. Neden elendiğimi sorduğumda, firma prensibi söyleyemeyiz dediler. Özür diledikten sonra aynı mailin ikinci defa gelmesi daha da trajikomik olanıydı. Bir kere afişe ettikleri yetmemiş gibi, ben de kendilerini buradan afişe etmek isterdim ama neyse...

---------------------------------------------------------------------------------------------------

En son maceram ise 6 ay sürdü. Evet, yanlış duymadınız tamı tamına 6 ay! 6 ay süresince 5 aşama geçirdim ve sayısız bekleme yaşadım. Tam bu sefer olacak, artık bu işi alırım diye düşünürken pat: olumsuz maili. İnsan 5 aşama sürüklediği 6 ay beklettiği birine, lütfedip de telefon açıp sonucu söylemeli diye düşünüyorum. Bu firmayla ilgili planlarım var...

---------------------------------------------------------------------------------------------------

Şimdilik anlatacaklarım bu kadar. Aslında daha yaşadığım neler var ama hepsini şu an yazamıyorum maalesef. Bunları buraya yazma nedenim, Türkiye'de özel sektörün, insana saygının ve insana verilen değerin ne kadar düştüğünü görmenizi sağlamak. Ben kendimi bildim bileli, ilkokuldan beri bugünler için emek vermiş biriyken karşılığı böyle olmamalı diye düşünüyorum.Özel sektör iş veremiyor belki, alacağı kişi sınırlı, onlar da haklı ama yine de insana verilen değer bu olmamalı!

İlk fırsatta bu ülkeden kaçmak için fırsat kolluyorum ve ne acıdır ki benim gibi düşünen çok fazla genç var bu ülkede. Birileri neden beyin göçü var diye ağlamasın sonra!

0 yorum var :):

Yorum Gönder

top